Ana içeriğe atla

Olasılıksız - Adam Fawer - Kitap İncelemesi


Olasılıksız için son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı diyebilirim. Kitaba hiç önyargıyla başlamadım. Ama itiraf ediyorum ki ilk 10-15 sayfasında sıkılır gibi oldum. Ama daha sonra kitap beni öyle bir sürükledi ki bir çırpıda okuyup bitirmek istedim. Çünkü sonucu nereye bağlayacaklarını çok merak etmiştim.

Kitapta beni en çok cezbeden karakter tabii ki Caine oldu. Çünkü; evet o bir kumarbazdı, ama dürüsttü, ama saftı, iyi niyetliydi. Lotoyu tutturup zengin olan arkadaşını borç istemek için bile aramaya utanan bir adamdı. Nava ise bende suratsız, erkeksi bir kadın imajı oluşturdu :) Ama onu da sevdim, çünkü o da 'iyi'lerdendi. Beni en çok güldüren ise Jasper'dı. Her kelimeyi başka harflerle başlar şekilde üç kez tekrar etmesi her seferinde gülümsememi sağladı zı tı :)

Kitabın en çok ilgimi çeken kısmı, şizofren hastalığı ile ilgili anlatılanlar oldu. Eğer doğruysa, şizofrenlerin nöbet geçirdiklerinde nesneleri büyüyormuş gibi gördüklerini öğrendim. Ve bu bana aşırı derecede korkunç geldi. Ama kitabı okurken hep düşündüm, acaba gerçekten geleceği görme gibi bir yetenekleri olabilir mi diye. Çünkü sonuçta beyin değişime uğruyor, belki başka bir boyuta geçiyor olabilir. Belki de bazı şeyleri gerçekten görüyorlar, ama herkes onlara deli gözüyle baktığı için, kimse inanmıyor.

Kitabın sonundan çok etkilendim. Hatta günlerce etkisinden çıkamadım. Hayata bakış açımı değiştirdi bu kitap. Gerçi zaten benim düşüncelerimle paralellik taşıyordu, ama yine de çok şey kattı bana. 

Evet, hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Herşeyin, ama herşeyin bir nedeni vardır. Ve herşey sonuçta olması gerektiği gibi olur. "It is meant to be" yani :) Biz "kader böyleymiş" deriz. Ama kitaptaki en önemli nokta, herşeyi kadere bağlamamasıydı. Yani hayatta bazı yollar vardır, siz birini seçersiniz. Seçtiğiniz yola göre gelişir herşey. Ama öyle durumlar olur ki, o yolu seçmeniz gereklidir ve siz onu seçersiniz. İşte "kader" budur. Tıpkı kitaptaki küçük kızın ilik bulması için, lotoyu kazanan karakterin ölmesi gerektiği gibi...Tıpkı kitabın sonunda, kötü adamın dondurmayı sevmediği halde, dondurma kokusu duyup kendini caddenin ortasına atması gibi...Kötülerin yok olması, iyilerin kazanması için...

Müthiş bir kurguydu, müthiş bir kitaptı. Adam Fawer'ın Empati'den sonra, Türk karakterlerin de içinde bulunduğu bir üçüncü roman çıkaracağını duydum. Çok sevindim. Heyecanla beklemedeyim.

Yorumlar

  1. Bu kitabı yaklaşık 11 ay önce okumuştum ve kitapla ilgili detaylı yorumlarımı bloğumda yazmıştım.

    Kitap gerçekten çok güzeldi, ben hiç sıkılmadan okumuştum. Okumayanlara tavsiye ederim. Okuyupta pişman olmayacağınız, boşa vakit harcamışım demeyeceğiniz kitap türlerinden bir tanesi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Blog Keşif Etkinliği

KATILIMLARINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER, ETKİNLİĞİ SONLANDIRIYORUM, YENİ ETKİNLİKLERDE GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE :) Merhaba sevgili blog yazarı arkadaşlarım :) İki senedir blog yazdığım halde oldukça az takipçim var ama olsun yazmak zevkli, okunsa da okunmasa da :) Okuyanlar bana yeter. Ama gelin görün ki şu az takipçili halimle içimden bir blog keşif etkinliği başlatmak geldi, belki birilerine ve kendime faydam olur, birlikte yükseliriz diye. Etkinliğime katılmak için sağ taraftaki izleyiciler kısmından beni takip etmeniz ve bu yazının altında blog linkinizi ve blogunuzun konusunu yazmanız yeterli :) İsteyenler bloglarının ayrıntılı tanıtımını da yapabilir, onu da yayınlarım. Umarım faydalı bir etkinlik olur :) Katılımcılar 1.   ucanari.com :  Kozmetik, kitap, hobi ve diğer herşey 2. guzelliksenfonileri.blogspot.com.tr :  Güzellik, bakım ve mutfağa dair deneyimler 3. biposetkitap.blogspot.com :  Kitap-film yorumları 4.   turgayaksoy.b...

Blog Tutmanın İyi Ve Kötü Yanları

Her konuya değinmişken, son zamanlarda haşır neşir olduğum bu konuyu da es geçmek istemedim. Aslında uzun zamandır blog sahibiyim, ama yazmıyordum. Özellikle son 1 haftadır ağırlık verdim yazmaya, okunmak umuduyla. Çünkü ben de paylaşmayı sevenlerdenim, yaşantımda da öyleyim. Bir şeyi en fazla bir kaç dakika içimde tutabiliyorum. Bunca zamandır blog kullanmıyor olmam ilginç aslında :) Gelelim bloğun faydalarına... Bir kere düşünceleriniz, duygularınızı, tecrübelerinizi sizinle aynı dili konuşan herkese açmış oluyorsunuz. Bu nedense insana saçma sapan bir mutluluk veriyor. Belki kendimize özel bir alan olduğu için, belki kendimizi ifade edebildiğimiz için. Sonra yeni blogger'larda (bende) bir okunma umudu var. Yorumları kontrol etmek, f5'e basarak izleyici sayısına bakmak, bu umudun olası sonuçlarından... Eminim çoğumuz yapıyordur bunu... Ama en önemlisi pes etmemek, çünkü içerik azken çok ziyaretçi olmuyor maalesef. O içerik gün be gün çoğalmalı ve bir arşiv olmalı sonun...

Tefal Moulinex Fresh Express Cube and Stick

Herkese tekrardan merhaba :) Ne zamandır kendime mutfakta bir rende yardımcısı arıyordum. Çünkü özellikle havucun hem salatasını hem de mezesini çok sevmeme rağmen rendelemek çok zor geldiği için, kollarım ağrıdığı için ve çalışan biri olduğum için neredeyse hiç yiyemiyordum. Biraz araştırdım ve Tefal'in sanırım Moulinex alt markasının Tefal Fresh Express isimli bir ürününe denk geldim. Ufak ve güzel bir alet, 150 lira civarında. Onu sipariş ettim, eve geldi, denedim, rendeyi çok güzel yaptı. Ama benim aklım youtube'da izlediğim, aynı markanın Cube and Stick modelinde kalmıştı. Ne yazık ki Türkiye'de satılmadığını öğrendim ve vergisini ödeyip yurt dışından almaya karar verdim. İnternet'in altını üstüne getirip sadece bir yerde bulabildim. Fransa'da üretiliyor sanırım, o yüzden Amazon Fransa'nın sitesinden aldım. Vergisiyle birlikte 500 lirayı buldu maalesef ama bence değer... Bu arada az sonra koyacağım resimleri malesef ben çekmedim. Ama e...