Uçan Arı

Herkese merhaba, bugün hem bitmek üzere olan Gratis indirimine bir bakmak, hem de ne zamandır aklımda olan The Balm Voyage Vol II paletini almak için Gratis'in yolunu tuttum. Doğrudan The Balm standına gittim, oradaki tüm paletler şahaneydi, Nude Dude/Tude ve The Balm Voyage Vol II arasında bayağı bir gittim geldim, ama en sonunda Voyage'de karar kıldım. Çünkü diğerinde adı gibi nude tonlarında renkler varken, bunda hem daha çok çeşit vardı, hem de bu tam bir makyaj paletiydi. İçinde aydınlatıcısından, allığına, rujuna kadar herşey var.  Ama ben bu paletlerin fırçası var zannediyordum, fırçası olmadığını görünce fırça almak zorunda kaldım. Normalde fırçalar pahalıydı ama Eklips ürünlerinde üç aç iki öde kampanyası varmış, çok sevindim ve hemen üç tane fırça kaptım :) Uzun zamandır kullandığım Nivea Çift Etkili göz makyaj temizleyicisinden hiç memnun olmadığım için, bir de Garnier 'inkini denemek istedim, diğer bloglarda çok beğenildiğini okumuşt

Bir aseton yazısıyla günü kapatmak istiyorum :) Flormar Easy & Go Sponge Nail Polish Remover normal bir aseton değil, içinde aseton ve sünger var, biraz çalkalayıp parmağınızı ortadaki deliğe sokuyorsunuz ve bir iki kere parmağınızı çeviriyorsunuz, ve ta taaa, oje çıkmış :) Satış görevlisi bana bunu tanıtırken önce almak istemedim ama gözümün önünde uygulayınca gerçekten çok hoşuma gitti. Süngerli asetonlardan haberi olmayan tanıdıklarımın ise çok hoşuma gitti bu ürün. İçinde tırnağı besleyen maddeler de varmış bana söylendiği kadarıyla. Müthiş bir kokusu var , 1 saate yakın elinizde kalıyor bu koku. Ayrıca ojeleri çıkarması da son derece keyifli, pamukla filan uğraşmıyorsunuz. Yaz günlerinde de serin serin gelir insana o sünger :) Süngerli asetonlarla ilgili en büyük endişe kısa sürede kuruduğu düşüncesidir. Ama ben 1,5 aydır kullanıyorum, hala ilk günkü formunda, ojeyi süper bir şekilde çıkarmaya devam ediyor. Ama elbette diğer asetonlar gibi uzun ömürlü

  Herkese merhaba :) Bugün bir oje yazısı yazmak istiyorum, ama bu sefer pek iyi bir yazı olmayacak baştan söyleyeyim. Yaklaşık 1,5 ay önce bu ojeleri büyük ümitlerle almıştım. İkisinin fiyatı 7 TL idi. Çok iyi performans vereceğini zannederek hiç düşünmeden aldım. İlk gün hemen kullandım, üzerine siyah şişeli top coat'dan sürdüm. O kadar parlak oldu ki, resmen ellerimi döndürdükçe disko topu gibi parlıyordu oje :)) Bu bakımdan çok beğenmiş ve memnun kalmıştım. Ama ertesi gün sabah kalktığımda işaret parmağımdaki ojenin yarısı yoktu! Herhalde gece oldu diye düşündüm ve üzerinde durmadım, ama o iki gün içinde bütün ojeler soyularak döküldü. Zaten kenarından tutunca da kalıp gibi kalkıyordu. Ben 1 liraya aldığım ojeyle bile 3 gün dolaşabilirken, 7 gün kalıcılık vaat eden bir ojenin böyle 1 günde soyulup çıkması çok komik geldi bana. Diğer bloglara ve yorumlara baktım, benim gibi bir kaç kişinin daha başına gelmiş, ama kimisi de memnun kalmış. Ben açıkçası h

Merhaba arkadaşlar, yılbaşı çekilişinin sonucunda kazanan Bir Poşet Kitap olmuştur, kendisiyle e-posta yoluyla iletişime geçtim :) Tebrik ederim. Kısa bir süre sonra yeni bir çekiliş yapmayı düşünüyorum, çekilişte sorduğum soruya göre kitabın ve kremin çok ilgi gördüğünü farkettim :) Yeni çekilişte de bu ürünlere ağırlık verebilirim. Anket grafiğini aşağıda paylaşıyorum, anketi zorunlu olmadığı halde doldurduğunuz için teşekkürler :)

Herkese merhaba, Bugünkü yazımda bu aralar hoşuma giderek yaptığım bir fikri paylaşmak istiyorum. Yeni bir fikir değil aslında, ama ben yeni uygulamaya başladım. Siz de benim gibi konserve turşu vb. gibi cam kavanozları atmaya kıyamıyorsanız, bunları o çirkin halleriyle değil de güzel bir görünümle saklamak için yazımı okumaya devam edin :) İhtiyacımız olan şeyler: - Buz - Eski bir kavanoz - Desenli bantlar Washi tape olarak da geçen bu bantları artık bir çok yerde bulabilirsiniz. Ben çoğu yerde pahalıya satılan bu bantları japon pazarından çok çok uygun fiyata aldım, 12 tanesi 2 liraydı mini boy olduğu için, ama gene de ucuz değil mi? :) Gelelim yapılışına, aslında işlemin çoğu sizin renk seçimlerinize ve yaratıcılığınıza kalmış, burada anlatabileceğim tek şey eski kavanozun üzerindeki kağıdı nasıl çıkaracağınız... Bazı kavanozların üzerindeki kağıt uğraşmadan çıkıyor ama çoğunda makineye bile atsanız bir şey farketmiyor. Ben internetten biraz araştır

Sevgili arkadaşım Balın Kokusu  beni mimlemiş bugün, vakit kaybetmeden yazımı yazmak istedim :) Konu resmini de (ç)aldım azıcık :) Mim:  Merak ediyorum! Takıntılarınızı, sevdiğiniz ya da sevmediğiniz genel şeyleri.. Daha ilk maddeden benim de söyleyeceğim şey, beni mimleyen arkadaşım gibi ıslak ekmek takıntım vardır, dürümü veya ekmek arası şeyleri mutlaka "domatessiz" isterim, ama restoranlar alışık değil herhalde, hep soğansız getirirler, hep mesele olur :)) Metroda otobüste demir direklere tutunamam, insanların terli elleriyle filan dokundularını düşüne düşüne bu takıntı oluştu, genelde koltuk kenarlarına tutunurum, kumaş yerlere. Mutfak bezlerini elleyemem, nedense kötü koku gelir hep o bezlerden. o yüzden masayı ıslak mendillerle silmeyi tercih ederim. Yazın sürekli terlerim ve yarım saatte bir kıyafet değiştiririm, bunu hiç sevmiyorum :( bu yüzden yazları da sevmiyorum... Erken yatmayı hiiiç sevmem, erken kalkmayı da :) evden çalışmanın cilve

Dün Gratis 'te ne zamandır almak istediğim bu ürünü gördüm ve kullandığım saç spreyinin bitiyor olmasını bahane edip aldım :) Eve gelince hemen denedim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki saçı sertleştirdiğini bilmiyordum ve bu bende biraz hayal kırıklığı yarattı , ama yine de jöleye kıyasla sert denemez buna. Biraz yapış yapış bir yapısının olması da beni rahatsız etti, ama tüm bu olumsuz özelliklerine karşın, performansını çok beğendim. Saçıma sıktıktan sonra elimle şekil verdim ve aynen öyle kaldı saçlarım. Yani dalga verme özelliği gerçekten çok iyi. Ama öyle kıvırcık veya bukle bukle saçlar beklemeyin tabii ki :)  Kokusunu çok beğendim, çok fresh bir kokusu var. Hatta ne hikmetse insana hakikaten denizi çağrıştırıyor, deniz tuzu içerdiğinden olsa gerek :)) Aşağıda saçlarımın bir kısmına dalga verdiğim resmi paylaştım, belki bir fikriniz olur diye. Kısacası, sert saçtan rahatsız olmayanlara tavsiye edebileceğim bir ürün. Evden acil çıkmak gerektiğinde

Birkaç gün önce Şanlı İlaç'tan  bir paket geldi, içinden Mediwell 'in 4'lü mini dudak kremleri, maniküt seti ve ateş düşürücü bantlar çıktı. Ateş Düşürücü Bantları aslında merak ediyorum ama inşallah denemek nasip olmaz :) Ama üzerinde yazdığına göre serinletme etkisi varmış, belki yazın kullanırım :)) Mediwell 'in gönderdiği diğer bir ürün olan manikür setinin resimdeki gibi çok şık aynalı bir kutusu vardı. Ne zamandır ihtiyacım olan bu kutu tam zamanında geldi diyebilirim. Gelelim beni en çok heyecanlandıran ürüne. Bu aralar nezle olduğumdan, geceleri ağzımdan nefes aldım ve dudaklarımda aşırı kurumalar ve çatlamalar oluştu. Bu nedenle bu dudak bakım kremleri bana ilaç gibi geldi.  Hani dudak kremlerinin güzel ama sıradan bir kokusu olur ya, veya meyve kokar ama yapay olduğu bellidir, işte bu öyle değil. Bu sahici meyve kokuyor :) Özellikle Muz ve Tuttu Frutti aromalısına resmen bayıldım. Hani dudağım yara bahanesiyle kutuyu bitir

Renkli Tırtıl'ın 3. yaşı için düzenlediği kitap ve kozmetik çekilişine katılmanızı öneririm. Çok güzel hediyeleri var :) Herkese bol şans... Katılmak için:  http://renklitirtil.blogspot.com.tr/2015/11/3-yas-kitap-ve-kozmetik-blog-cekilisi.html?spref=bl

Merhabalar, yılbaşına girerken küçük bir çekiliş yapmak istedim :) Görüntülerin kalitesizliği için şimdiden özür diliyorum :) Numune ağırlıklı bir çekiliş olacak, baştan belirteyim, numuneler dahil hiçbir ürün kesinlikle kullanılmamıştır. Bu ürünlerden en çok sevdiklerim Garnier ve Nevo Studios'un sabunu :) Evde stokladım, o derece :) Görsellerden sonra gelelim şartlara. Aslında tek şartım var, o da Blogger'da izleyicim olmanız.  Ek olarak, blogunuzda çekilişimi duyurarak +2 çekiliş hakkı kazanabilirsiniz. (Kullanımda olan bloglar için geçerlidir, sadece duyuru yapmak amacıyla açılan bloglar kabul edilmez.) İzleyicim olduktan sonra aşağıdaki formu doldurarak çekilişe katılabilirsiniz. Not: Kargo ücreti bana aittir. Herkese bol şans :) Yükleniyor...

Herkese merhabalar :) Bugünkü inceleyeceğim ürün Farmasi BB Ruj . 1,5 haftadır neredeyse her gün kullandım ve şimdi yorumlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Mat değil, hafif parlak bir ruj bu. Ama öyle rahatsız edici bir parlaklık değil. O kadar yumuşacık ki sürerken kayıp gidiyor, hiç zorlanmıyorsunuz. Ayrıca daha sürdüğünüz anda dudaklarınızın nemlendiğini hissediyorsunuz. Kalıcılığı bence gayet iyi. Sürdükten sonra bir şey yiyip içmezseniz saatlerce durabiliyor.  Rengi çok hoşuma gitti. Aslında Farmasi BB rujlarda toplam 3 renk var,bir tanesi daha canlı bir kırmızı, biri açık bir pembe, diğeri de Mauve Plum adlı bu renk. Bordo desem değil, kırmızı desem değil ama hoş bir renk.  Sürüldüğünde çok yoğun şekilde dağılıyor, aşağıdaki resimde görebileceğiniz gibi. BB Ruj henüz çok fazla yok piyasada, ama bence yakında çok daha fazla çeşidi çıkar, çünkü hem nemlendiren hem renk veren hem de koruyan üçü bir arada ürünler pek bir tutuluyor.  Diğer renk

Dün İzmir'de yeni açılan Mavibahçe AVM 'deydim. Mavibahçe'yi o kadar beğendim ki, bu hafta ikinci gidişim oldu. İzmir'e geldiğinizde eğer AVM gezmek isterseniz, mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. O kadar beğendiğim bir mekandan bir şey almadan dönmek olmaz dedim ve üç beş parça bir şey aldım: - Defacto'dan bir kazak ve resimdeki şirin ev babetleri - Flormar'dan oje ve aseton - D&R'dan Gülse Birsel'in son kitabı "Memleketi Ben Kurtaracağım" Blogumun konusuna uymadığı için giyim kuşamı hemen geçerek Flormar alışverişine gelmek istiyorum. Flormar'a normal aseton almaya girdim, ama oradan sünger asetonla çıktım :) Çok hoşuma gitti, şişenin içinde asetonlu sünger var, parmağınızı şişenin içine sokup bir iki kez döndürüyorsunuz, parmağınızı geri çıkardığınızda oje çıkmış oluyor, ayrıca elinizde çoook güzel bir koku kalıyor. Ama daha tam olarak kullanmadığım için yorumları başka yazıya saklıyorum :) Bunun fiyatı 8 TL.

Herkese merhaba, dün Farmasi 'den bir paket geldi. Rujun geleceğini biliyordum ama maskarayı da görünce mutlu oldum. Gelen ürünlerden biri BB ruj 03 numara (Mauve Plum), diğeri OptimalStyle maskara . BB ruju ilk duyduğumda şaşırmıştım. Sonra araştırdığımda öğrendim ki, BB ruj özel olarak geliştirilmiş formülü ile dudakları yenileyip onarıyor, ve özel pigment teknolojisi ile doğal bir görünüm sağlıyormuş. Ayrıca güneşten koruma özelliği de var. Kışın dudakları çatlayan biri olarak oldukça işime yarayacağını düşünüyorum. Ürünleri ayrı yazılarda detaylı olarak yorumlamayı düşünüyorum. Farmasi'ye ve Derya Hanım'a bu güzel ürünler ve samimi not için teşekkürlerimi sunarım.

  Kutu aboneliğinin ülkemizdeki Lila Kutu, Vanilya Club gibi örneklerine göz gezdirdim ve bunların içinde sadece Vanilya Club'ın hizmet vermeye devam ettiğini gördüm. Lila Kutu aylık aboneliği kaldırmış, diğer benzer siteler de öyle. Vanilya Club'ın da eskisi gibi kaliteli ürünler göndermediği söyleniyor.  Bu nedenle ben de yurtdışındaki kutu aboneliklerine bakmaya başladım ve inanın çok daha uygun fiyatlı olanlara rastladım. Ama tabii ki ortak sorun kargo. 100'den fazla site gezdikten sonra LipMonthly isimli siteye rastladım. Bu site aylık 12 dolara dudak bakımı ve makyajı ağırlıklı 4-5 tam boy ürün çok sevimli bir makyaj çantasının içinde gönderiyor. Ama işin en güzel yanı ilk ay sadece beş dolar ödeyerek bunlara sahip olabiliyorsunuz. Sadece bir aylık da üye olabilirsiniz. Ve bomba da şu: Tüm dünyaya kargo ücretsiz! Ben daha bugün sipariş ettim, gümrükte sorun çıkar mı bilmiyorum, ama ürünler elime sorunsuz şekilde ulaşırsa mutlaka blogumda yayınlayacağım.

Bugün tanıtacağım ürün  Golden Rose Silky Touch Blush-On 206 Allık. Günlük makyajda çok fazla allık kullanmıyorum, çünkü zaten normalde yüzümde bir kırmızılık var. Ama uykusuz kalınca bembeyaz yüze makyaj yapmak da iyi olmuyor :) O nedenle bu allığı gördüğümde rengine de vurulup hemen aldım. Yanında verilen fırçayı beğendim, uygulamayı kolay hale getiriyor, ama yine de büyük allık fırçası gibi homojen dağıtamıyor allığı.  Ürünün kalıcılığından çok memnun kalmadım, toz allıkların genel sorunu bu zaten, kısa sürede uçup gidiyorlar. Hoşuma gitmeyen diğer yanı çok fazla toz çıkması, yani şöyle bir üflesem allığın tozları etrafa saçılıyor :) Bu rengi beğenerek aldıktan sonra aklım 205 numarada kaldı, ama aldım bir kere artık :) 206 numara uygulandığında aşağıdaki gibi duruyor: Fiyatına gelince, ben 13 liraya aldım ama 12-18 lira arasında değişen fiyatlarla satılıyor.  Kısacası Golden Rose Silky Touch Blush-On 206 uygun fiyatı nedeniyle tüm kusurlarına ra

Yeni bir yazıyla tekrar merhaba. Bu yazımda yeni keşfettiğim bir saç bakım maskesinden bahsetmek istiyorum: Loreal Elseve 6 Mucizevi Yağ Besleyici Saç Maskesi. İşlem gören saçlarda mutlaka maske kullanmak gerekir, şampuan ve saç bakım kremi yetmez. İşte bu yüzden 3 yıldır Mucizevi Yağını kullanmakta olduğum Loreal 'in bir de bakım maskesini denemek istedim. İçinde Keten, Gardenya, Papatya, Ayçiçek, Gül ve Nilüfer çiçeklerinin yağı bulunuyormuş. Eğer siz de daha önce Mucizevi Yağı kullandıysanız, o muhteşem kokusuna çok benzer bir kokusu var bu maskenin de. Ayrıca kocaman bir kutusu var, kolay bitmiyor. Yeni fiyatına değiyor. Bu arada fiyat demişken, fiyatı da 15-20 tl arası değişiyor. Gelelim etkilerine. Saçımda her zamanki gibi masaj yaparak 2 dakika beklettikten sonra duruladım. Saçımı yumuşacık yaptı ve misss gibi koktu saçlarım. Ama maalesef bendeki şu elektriklenme sorununa çözüm olmadı. Genel olarak memnun kaldığım ve bittiğinde tekrar almayı düşün

Golden Rose'un Velvet Matte serisiyle yeni tanışma fırsatı buldum ve hemen bir yazı yazmak istedim. Çok güzel bir rengi olan bu 01 numaraya resmen aşık oldum. Nude tonlarındaki bu ruju koyu göz makyajlarınızda tercih edebilirsiniz. Çok fazla kalıcı olduğunu söyleyemem, belli aralıkla yenilemek gerekiyor. Mat bir ruj olduğu için dudağınızın yapısına göre kuruluk hissi verebiliyor, ama bende böyle bir şey olmadı. Sürülüşü kolay ve orta yumuşaklıkta bir ruj. Aşağıda flaşlı ve flaşsız görünümleri ve dudağımda görünümü ekledim. Golden Rose Velvet Matte 01 genel olarak tavsiye edebileceğim bir ürün. Sonuçta bu fiyata kalıcılık beklemek pek doğru olmaz :) Sizler Golden Rose Velvet Matte serisini denediniz mi?

Herkese merhaba, bugün yeni elime geçen bir üründen bahsetmek istiyorum:  John Frieda Sheer Blonde Lightening Shampoo. Saçlarımın rengini kısa bir süre önce açtırdım ve balyaj yaptırdım, yıkadıkça açılır diyerek biraz koyu yaptılar, ama yıkadıkça açılmadı nedense rengi, ben de küçük bir araştırmadan sonra diğer blogger arkadaşlarımın bloglarında bu ürünü gördüm ve hemen denemek istedim. John Frieda Sheer Blonde Lightening Shampoo , sarı ve sarıya yakın saçlarda iki ton açılma vaadediyor, iki ton baya büyük bir fark yaratır tahmin edebileceğiniz gibi. Ben bugün ilk kez kullandım, ama açıkçası öyle çok büyük ümitlerle almamıştım. Nihayetinde bir şampuan, belki uzun kullanımda biraz rengi kırar diye düşünmüştüm. Ama daha ilk kullanımda resmen 1 tona yakın bir açılma oldu, hala şoktayım. Saçımda çok fazla açılma olacağını tahmin etmediğim için maalesef ilk halinin resmini çekmedim, son halinin resmi aşağıda: Burada en açık görünen yer aslında resimde görünen orta

Herkes hayatta bir kez yakalanır bu hastalığa, adı depresyon. İlaçların yanısıra uygulayabileceğimiz bazı alternatif tedavi yöntemleri de var aslında. Bu başlıkta bunları anlatmak istiyorum. 1. Müzik, müzik, müzik. Müzik ruhun gıdasıdır. Beyninizi dinlendiren, size mutluluk veren, içinize huzur veren müzikler dinleyin. Depresyonunuzun nedeni her neyse, onu çağrıştıran hüzünlü müziklerden uzak durun. 2. Yediklerinize dikkat edin. Vücuttaki bazı besin eksikliklerinin depresyonu tetiklediği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Bunlardan biri de Omega 3'tür ve B vitaminidir. Bunları içinde barındıran gıdalara yönelin. 3. Kendi kendinize konuşmayı bırakın, dışa açılın. Kendi kendinize moral bozucu konuşmak veya içinizden sürekli sizi üzen şeyleri düşünmek sizi sadece daha kötü bir duruma sokar. En iyisi arkadaşlarınızla buluşun veya yeni arkadaşlar edinin, onlarla konuşun. Bir hayvanla bile konuşmayı deneyebilirsiniz. 4. Daha fazla ışık. Bulunduğunuz odanın daha aydın

Diyette olduğum için sürekli gönül rahatlığıyla yiyebileceğim tarifler araştırıyorum, bulduğum bir tarifi sizinle paylaşmak istedim. Tarifimizin adı omlet dürüm ! Hepimiz dürüm seviyoruz ama diyetteyken yiyemiyoruz, işte bu tarifle artık dürüm yiyebiliriz, aslında malzeme olarak içine bir şeyler katılmış omlet gibi olsa da, sunumunun farklı olmasıyla, dürüm hasretini gideriyor. Malzemeler: 2 yumurta Bir tutam tuz Katılaşması için biraz un Tavayı yağlamak için çok az yağ Yağ dışındaki malzemelerimizi karıştırıp tavaya döküyoruz ve ters yüz ederek pişiriyoruz. Eğer malzemeleri karıştırdığınızda çok koyu olduğunu hissederseniz, veya ununu fazla kaçırırsanız duruma göre biraz süt ekleyebilirsiniz. İçine ne koyacağınıza damak zevkinize göre karar verebilirsiniz. Ben yeşillik ve peynir koymayı tercih ettim, salam da iyi gider. Afiyet olsun!

Merhabalar, bu yazımda ilgimi çeken ve çok hoşuma giden kendin yap projelerini paylaşmak istedim, yani orijinal adıyla " Do It Yourself "... 1. Biz kızlar, kolyelerimizi nereye asacağımızı bulamadığımızda hepsini bir yere koyarız ve düğümlenmiş olarak çıkarırız, bir yere gideceğimiz zaman da düğümü hemen çözemediğimiz için istediğimiz kolyeyi takamayız :) İşte bu çok basit ve harika bir fikir, kimin aklına geldiyse bravo :) Daha dekoratif bir görünüm için belki desenli bantlarla da kaplanabilirdi çıta. 2. Bu da çok hoşuma gidenlerden biri, desenli bantlarla kaplanmış kablolar, bence çok sevimli :) 3. Bu manyetik kaselerle iğnelerinizi veya saç tokalarınızı içeride tutmak çok daha kolay. 4. Bu da çok sayıda kalemi olanlar için son derece yaratıcı olmuş, artık tuvalet kağıdı ruloları bile atılmayacak desenize... 5. Bir şişenin böyle bir amaca hizmet edebileceği kimin aklına gelir ki? 6. Bazı sevimsiz görünen anahtarları tek dokunuşla hoş bir görüntüye sok