Uçan Arı

Herkese merhaba :) Uzun süredir kozmetik orucuna girmiştim, ne Gratis'e ne Watsons'a adım atmıyordum. Ama bu indirime kayıtsız kalamadım :) Neredeyse tüm ürünlerde GERÇEK indirim var. Gratis'in en çok bu yönünü seviyorum. İndirimler balon değil, gerçekten indirim yapıyorlar. Hem de yüzde 50! Bizim buradaki mağaza biraz küçük, o yüzden kalabalıktan dolayı rahat gezemedim ama yine de her yeri atlamadan gezmeye çalıştım. Çünkü bazen ihtiyacımız olan şeyleri görünce hatırlıyoruz. Gelelim aldıklarıma... Göz altı kapatıcısı olarak tester'ını denediğim Maybelline Anti-Age The Eraser Eye göz altı kapatıcısını aldım. Göz altımı güzel bir şekilde kapattı, hatta eve gelince de denedim, gerçekten güzel. Renk seçeneği var mıydı bilmiyorum ama ben Nude aldım. Fiyatı 21,90. Max Factor X Fusion False Lash Effect maskarayı aldım. Rafta sadece 1 tane kalmıştı, o da banaymış :) Bunu da denedim ve çok beğendim, sonra yorumlarım ayrıntılı yazarım. Fiyat

                                                                                         Bir derin dondurucuya sahip olduktan sonra, en basit işlemler için bile servis çağırmaktan sıkılmış olabilirsiniz. Sadece basit bir temizlik yapmak için dahi yetkili servislerin yardımına başvurma zorunluluğu, bir yerden sonra sıkıcı hale gelebiliyor. Yanlış anlamayın: Uğur Soğutma tarafından üretilmiş bir derin dondurucu kullanıyorum ve bugüne dek servis ile hiçbir sorun yaşamadım. Her zaman çağırdıktan en fazla birkaç saat sonra gelip, işlerini hızlı ve profesyonel bir şekilde tamamladılar. Ancak halen dezenfeksiyon ve genel temizlik gibi işlemleri kendim yapabilmek istiyorum. Uğur Soğutma’nın yeni aksesuar ve soğutma ürünleri serisine bu nedenle bayıldım. “Uğur Pratik” adıyla satılan bu seri, hem derin dondurucular hem de buzdolapları için kullanabileceğiniz birbirinden faydalı ve kullanışlı ürünlerden oluşuyor. Derin dondurucunuzun ve diğer beyaz eşyalarınızın uzun ömürlü ve sağlıklı çalış

Eğer bu sıcak havalarda vantilatör ile serinlemeye çalışıyorsanız baştan söyleyeyim: Boşuna uğraşıyorsunuz. Sıcak havayı bir noktadan diğerine taşımak, serinlemenizi sağlamıyor ve vantilatörler de tam olarak bu şekilde çalışıyor. Gelin gerçekçi olalım: Hava sıcaklığının zaman zaman 40 dereceyi aştığı bu aylarda, serinlemek için klima dışında bir seçeneğiniz yok. Ancak klima satın almak o kadar kolay bir iş değil: Hem enerji tasarruflu, hem uzun ömürlü ve hem de yaygın bir servis ağına sahip olmalı. Servis ağı özellikle önemli, yoksa hem montaj, hem de bakım için epey bir beklemek zorunda kalıyorsunuz! Piyasadaki klima modellerine bakın: Tüm bu özelliklere sahip olanların sayısının çok az olduğunu, onların da fiyatlarının neredeyse bir servet düzeyine yaklaştığını göreceksiniz. Neyse ki Uğur Soğutma ’ya ait UIS 18 klima modeli, her bakımdan mükemmel bir seçenek olmayı başarıyor. UIS 18’in bu denli iyi bir seçenek olmasının ilk nedeni, enerji tasarrufu. Hem A++ enerji sınıfına giren

Merhaba :) Bugünkü yazımda Kozmela'dan yaptığım alışverişte hediye olarak gönderilen Burt's Bees Kütikül Kreminden (bence Balmından) bahsedeceğim. Bence Balmı dedim, çünkü yapısı balm gibi. Öyle krem gibi kolay alınmıyor ele, biraz elinizi sürmeniz gerekiyor. Bunu bir senedir belirli aralıklarla kullanıyorum, kaç kez kullanmama rağmen daha dibini göremedim. Yani çok uzun süre gittiğini söyleyebilirim. Burt's Bees Kütikül Kremi , limon yağı içeriyor. Bildiğiniz gibi limon tırnaklara çok iyi gelir, böyle kozmetikler yokken ben limonlu suda bekletirdim ellerimi :) Her neyse, ürün tırnak çevresini beslemeyi ve pürüzsüzleştirmeyi vaat ediyor. Peki gerçekleştiriyor mu bu vaadi? Büyük ölçüde evet. Düzenli kullanırsanız ve benim gibi etlerinizi kemirmezseniz vaatlerini gerçekleştiriyor :) Ayrıca kokusunu bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Mis gibi limon kokuyor, aklıma limonlu dondurmaları getiriyor :) Bu arada, fiyatı 30-40 lira aralığındaymış si

İşte geldim burdayım :) Bloguma fazla yorum gelmese de okunduğunu görüyorum ve bu bile bana yeter :) Bugünlerde sürpriz kutularla kafayı bozdum, önce woohoobox, şimdi de bu :) Woohoobox biraz daha okula gidenlere yönelik, bunu kendime daha uygun buldum :) İlk zamanlar BiKutuMutluluk'un kutularına baktığımda neredeyse sadece motto kartlar vardı, bu paraya değmez demiştim ama kendini geliştirmiş, artık daha kullanışlı şeyler çıkıyor kutudan. İşte Temmuz kutusundan çıkanlar: - Kuru lavanta , çok ufalanıyor, pek işlevi yok - Lavanta kokulu ekose kalp. Bunu dolabınıza astığınızda dolap kokuyor. Mesela ben ayakkabıların olduğu dolaba astım, kokuyu biraz bastırdı :) - Desenli peçeteler , ki ne zamandır misafirler için desenli peçete bakıyordum ama paraya kıyamıyordum, "Aman, düz peçete nelerine yetmiyor?" diyordum :)) - Lavanta kokulu el kremi , lavanta kokusu çok baskın - Üç tane buzdolabı magneti , üzerlerinde "Ohh Miss", "

Herkese merhaba :) Saçlarım açık renkken John Frieda'nın sarı saçlara özel renk açıcı şampuanını deneyip şurada yorumlamıştım. Artık saçlarım kahverengi ama yıkadıkça alttan sarılar geliyor. Çiğ bir renk çıkıyor ortaya. Ben de bundan rahatsız olduğum için Gratis'te bu ürünü görünce "Acaba aradığım şeyi buldum mu?" dedim :) Beyazım olmadığı halde saçlarıma sürekli boya yapıyorum çünkü, koyu renk olsun diye. Tam ürünü alırken bir kız "Ben onu denedim, çok koyultuyor, dikkat edin." dedi ama ben yine de aldım, çünkü siyah yapamaz ya bu, koyu kahve yapar en kötü. John Frieda Brilliant Brunette şampuanı 2 aydır kullanıyorum, açıkçası saçımda uzun bekletmediğim için öyle pek fark göremedim. Saçımda uzun beklettiğimde koyulaşma oldu ama bana yetmedi. Ürünün içinde boya var, zaten rengi de kahverengi. Bundan mıdır bilmem ama ne zamandır saçım dökülüyor. Belki bu şampuandandır düşüncesine kapıldım. Ama emin değilim. Bu arada kokusu çok g

Herkese merhaba :) Geçen hafta doğum günümde indirimleri yakalamak için dışarı çıktım ve biraz alışveriş yaptım. Bilen bilir, İzmir Alsancak'ta devasa bir Watsons mağazası var, içinde kayboluyorsunuz, kozmetik sevenler için tam bir cennet :) Oraya uğrayıp da sadece aşağıdakileri almak bir başarı olsa gerek :) Watsons'ın yüz maskelerini hiç denememiştim, yatıştırıcı ve antioksidan olanından aldım.  Pastel Nude ojelerim kurumaya yüz tutmuştu, bu güzel renk dikkatimi çekince hemen aldım. Adı Suet . Ayrıca Loreal Paris'in Espresso renkli göz kalemini alacağıma, Icy Cappucino'yu almışım, iade edip yerine kaş kalemi aldım ve kasada gözüme Note Cosmetics'in Espresso renkli göz kalemi ilişti. Hemen aldım ama pişman oldum, çünkü Loreal Paris'inki kızıl kahveydi, bu ise neredeyse siyah, resimde de gördüğünüz gibi. Sonra Yves Rocher 'a girdim. Mesaj gelmemişti ama doğum günü indirimim vardı, iki alana iki bedava. Aşağıdaki ürünleri aldım

Merhaba :) Ne zamandır aklımda olan bir etkinliği başlatmak istiyorum. Bu aralar herkes bloglarla ilgilenmiyor, çoğumuz orada burada, tatildeyiz. Ama benim gibi yazmaya devam edenlerin katılabileceğini düşündüm. Ayrıca bu tarz etkinlikler bloglar arası ilişkileri de güçlendiriyor ve durduk yere insanı mutlu ediyor :) Bildiğiniz gibi, etkinlikte iki kişi birbiriyle eşleşecek ve birbirlerine bir kutu hazırlayacaklar. Aslında böyle bir etkinliği başlatmak biraz sorumluluk gerektiren bir şey, kutu göndermeyen olur mu diye düşünmedim değil. Ama bunu önlemek için katılanların bloglarına iyice göz atacağım :) Eşleşenleri çekilişle belirlemek istiyorum. Birbirimize göndereceğimiz kutularda ne olacağına herkes kendi karar verecek ama benim önerim kutunun aşağıdakilerden en az birer tane içermesi yönünde: - Kozmetik ürünler - 1 tane kitap - Aksesuar - Diğer küçük şeyler Katılmak isteyenler aşağıdaki formu doldurabilir. Belli bir sayıya ulaştıktan sonra çekiliş so

Herkese merhaba :) Ne zamandır çekiliş yapmamıştım. Artık zamanı geldi diye düşündüm. Çekilişin asıl hediyeleri 3 adet Bobbi Brown ürünü. Diğerleri minik şeyler :) Şimdi sırayla neler olduğuna bakalım. - Bobbi Brown Lip Color Ruj Beige 02 - Bobbi Brown Long Wear Cream Shadow Stick Kalem Far Pink Sparkle - Bobby Brown Mini Cyrstal Lip Gloss - Mini Bobby Brown Makyaj Çantası Loreal'in boya kutularından çıkan bu mis kokulu saç bakım kremleri çok birikmişti ve birini hediye etmek istedim. Son olarak Watsons'ın severek kullandığım mendillerinden birini denemeniz için ekledim, bir de Signal White Now mini boyunu :) Çekilişe katılmak için yapmanız gerekenler: -Blogger üzerinden beni takibe almak -Instagram üzerinden takibe almak ( www.instagram.com/ucanariblog ) Ek çekiliş hakkı kazanmak için (zorunlu değil): -Blogunuzda bu çekilişi paylaşabilirsiniz (+2 hak) -Instagram hesabınızda bu çekilişi #cekilis etiketiyle paylaşabilirsini

Herkese merhaba :) Bugün 1 aydır kullandığım Flormar Triple Action 3 in 1 Mascara ürününü yorumlamak istiyorum. Ürünün özelliği, kapağında bulunan döner mekanizmayla fırçanın kirpikleri uzatma, kıvırma ve hacim verme işlevlerine göre şekilleniyor olması. Kapağında bulunan siyah yeri döndürerek fırçayı şekillendirebiliyorsunuz. Bence çok iyi düşünülmüş bir özellik. İşe yarıyor mu derseniz, oldukça işe yarıyor. Ben genelde sırayla üçünü de uyguluyorum ama size göstermek için sadece uzatma fırçasını uyguladım. Aşağıdaki resimlerde uzatma fırçasıyla sadece tek kat uygulanmış hâlini görebilirsiniz. Üründen çok memnun kaldım, bir aydır sadece bunu kullanmama rağmen henüz kurumadı ve ilk günkü formunu koruyor :) İyi yanları: - Kirpikleri birbirine yapıştırmıyor. -Üç işleve de sahip. -Kalıcı. Kötü yanları: -Fiyatı biraz pahalı. (Gratis'ten yaklaşık 30 liraya almıştım.) -Bunu kullandığım günler kirpiklerim çok dökülüyor. Bu iyi v

Tekrar merhaba :) Yorumlayacağım ürünler o kadar birikmiş ki, hangisinden başlasam bilememiştim. Wet n wild'in bu aşırı uygun fiyatlı ürünüyle başlamaya karar verdim.  Bu ürüne Gratis'te tesadüfen rastladım ve deneme fırsatı bulamadan aldım. Ama renk dışarıdan bakıldığında çok hoş görünüyordu zaten. Gerçekten de göründüğü gibi çıktı. Çok tatlı hafif koyu bir kırmızı. Aşağıdaki resimde rengi açık çıkmış aslında. Biraz daha koyu olarak düşünebilirsiniz. Ürünün kullanımı da çok kolay. Şimdi havalar sıcak olduğu için biraz fazla yumuşamış ve topaklanabiliyor ama normalde dudağa çok kolay bir şekilde sürülüyor. Kuruma yapmıyor. Kalıcılığı orta düzeyde. Aşağıya bir de başka bir ışıktaki görünümünü ekledim. Gerçek rengi bu. Sizce de çok hoş bir kırmızı/bordo değil mi? :) Fiyatı ise şaşırtıcı derecede ucuz. Gratis'ten 12,90 TL'ye almıştım. Belki indirimlerde daha da düşüyor olabilir. Kesinlikle diğer renklerini de denemek istiyorum. Siz Wet

Herkese selam :) Doğum günüm yaklaşırken eşim benim kırtasiye ürünlerine ve sürpriz kutulara bayıldığımı bildiği için Woohoobox almış. Tabii 25 Temmuz'u bekleyemeden hemen vermesi için ısrar ettim ve hedefime ulaştım ^^ :) Kutumdan çok tatlı ürünler çıktı. Aslında aşağıdakilere ek olarak bir de kupa vardı ama onu resme koymayı unutmuşum :) Şimdi sırayla ürünlere bakalım. Çok güzel ve oldukça büyük bir ayna çıktı. Katlanıp masa üzerine dik şekilde konulabiliyor ve kapatılabiliyor. Makyaj için çok kullanışlı. İki tane çanta çıktı. Bir tanesi fermuarlı, diğerinin de fermuar gibi değişik bir kapanış şekli var, hani şu makyaj çantalarında olanlardan :) Bunları büyük ihtimal makyaj çantası olarak kullanırım. Eşim özellikle mavi-yeşil arası rengi sevdiğimi belirtmiş, o yüzden çoğu şeyi o renkten göndermişler. Üç tane birbirinden tatlı defter/notluk çıktı kutudan. Biri işlerimde çok kullandığım "Yapılacaklar Listesi". Yine çok güzel bir tasarımı va

Merhabalar :) Yine bir ruj yazısıyla buradayım. Bu aralar kafayı Mac rujlara taktım, geçen yaz Mac Twig Ruj'u yazmıştım. Şuradan  okuyabilirsiniz. O renk hoştu, güzeldi ama aklım hep bu Whirl'deydi. Ruju alırken çok beğendim, hafif kahve tonlarında bir ruj. İnternet'te hakkında pek iyi yorumlar yok, çünkü çoğu kişinin dudağında mor durmuş. Bunları okuduktan sonra etkisinde kaldım galiba, bende de mor duruyor gibi geldi. Güneş ışığında yukarıdaki gibi duruyor. Gayet hoş bir renk. Ama ben yazın almakla hata ettim, çünkü tam bir sonbahar rengi. Dudağımda yapay ışıkta ise yukarıdaki gibi duruyor. Ürünü aldığım için pişman mıyım? Hayır. Çünkü farklı bir renk ve Mac kalitesi kendini gösteriyor. Kalıcılığı çok fazla değil ama yemek yemediğiniz, su içmediğiniz sürece birkaç saat dayanıyor. Beni bu rujla görenler "Ruj sürmemiş gibisin." dediler. Yani bende doğal durdu ama dediğim gibi, ben yorumları okuduktan sonra yüzümü soldurduğun

Herkese merhaba :) Uzun bir aradan sonra yine bir deneyim yazımla karşınızdayım. Bu aslında deneyim denemeyecek kadar büyük bir şeydi benim için. Çünkü kendimi bildim bileli burnumu yaptırmak hayalimdi. Ama biraz korkak biriyimdir ve ameliyattan, narkozdan da çok korkuyordum hâliyle. Birden deli cesareti geldi ve bir estetik merkezi bulup randevu aldım. İlk görüşmeden sonra bana burnumun nasıl olacağını gösterdiler ve daha fazla düşünüp araştırırsam vazgeçeceğimi bildiğim için hemen 2 gün sonrasına randevu aldım. Bu arada doktora tamponsuz mümkün olup olmayacağını sordum. O da mümkün olacağını, sadece alçı koyacağını söyledi. Böylece tampon korkusuna gerek kalmadı. Her neyse, o beklediğim 2 gün bile çok zor geçti benim için. Her an arayıp iptal edebilirdim hatta :) Son 1 gün kala stresten, heyecandan midem çok rahatsızlandı. Neredeyse hiçbir şey yiyemedim. Gece 12'den sonra su ve yemek de yasaktı. Yemek tamam da, suda biraz kaçamak yaptım. Arada bir iki yudum içtim. Sa

Bu aralar blogumu çok ihmal ettim. Hep içimden yazmak geliyor ama fırsat bulamıyorum. Yine de Uçan Arı henüz ölmedi :) Yeni deneyimlerimle karşınızdayım. Daha önceki yazılarımı okursanız 3 aydır yaptırdığım akupunkturla ilgili deneyimlerime ulaşabilirsiniz. Şimdi size 10,5 kilo verme sürecimden bahsedeyim biraz. 27 Ocak'ta akupunktur için ilk randevumu almıştım. O zamanlar evdeki tartıda tam 78 kiloydum ve gitgide kilo aldığımı hissediyordum. Bir gün 80'i bile gördüğümü hatırlıyorum, sonra panikle 1-2 kilo vermişim. Akupunktur bende çok işe yaradı. Geceleri yataktan kalkıp lavaboya gittiğimde bile dolabı açıp ağzıma bir şeyler tıkıştıran biriydim. Hep aklım yemekteydi ve ona bağımlı yaşıyordum. Geceleri çalışırken sürekli şimdi ne yapsam ne yesem deyip ya makarna ya börek çörek yiyordum. Sizin anlayacağınız çok obur biriyimdir normalde. 27 Ocak'tan beri oburluk kalmadı. Hiç acıkmıyor muyum? Hiç canım istemiyor mu? Acıkıyorum, canım istiyor ama a

Sıcak havaların gelmesiyle birlikte buzdolabına sürekli su koymaktan bıktınız mı? Suyu sağlıklı ve pratik bir şekilde tüketmek mi istiyorsunuz? O zaman size güzel bir haberim var:, tüm bunları ve daha fazlasını sunuyor. Şirket içinde kullanmak için uzun zamandır kullanışlı (ve sağlıklı) bir Su Pınarı arıyorduk, kararımızı USP 20’ den yana kullandık. Açıkçası bundaki en büyük etkenlerden biri, su pınarının toplam 3 adet musluğa sahip olmasıydı. Muhakkak denk gelmişsinizdir, diğer su sebillerinde biraz soğuk, biraz da sıcak su musluğundan doldurur, “ılık” su elde etmeye çalışırsınız. USP 20’ de böyle bir sıkıntı yaşamanıza gerek yok, üçüncü musluk damacanadaki suyu doğrudan (ısıtma/soğutma yapmadan) veriyor ve bu sayede hiç zaman kaybetmiyorsunuz. Aynı şekilde, havaların ılıman olduğu dönemlerde sebili ısıtma ve soğutma özelliklerini tamamen devreden çıkararak da kullanabilir, enerji tasarrufu yapabilirsiniz. Üç musluğa sahip olması önemli bir avantaj olsa da,  satın alma kararı

Herkese selam, İki gündür saçlarımla uğraşıyorum. Müşteriye tutumlarını çok beğendiğim bir kuaför buldum ve güvenebileceğimi düşündüm. Yıllardır hep aklımda şu tonlar vardı, kumral sarı arası. Bir türlü nereye gitsem yaptıramadım. Hep hüsranla sonuçlandı. Bu sefer olacak zannetmiştim. Kuaföre gittiğim gün mutlaka silici kullanılmasını istedim. Gerçekten de çok şükür saçımda hiç yıpranma olmadı. Açma ve boyama işlemi bittiğinde kuaförde saçlarım şu şekildeydi: Bu ton tam istediğim ton değildi ama kötü de durmamıştı. Sonra mutlu mutlu çıkıp eve geldim. Işığı açtım, aynaya bir baktım ki şu haldeyim: Birisi bana bu rengin ne olduğunu söyleyebilir mi? Turuncu desem değil, sarı desem değil. Tek kelimeyle iğrenç bir renk. Saçımı açtıktan sonra bırakmışlar gibi. Kuaför salonunda çekilen renkle de alakası yok. Hemen kuaföre ulaştım ve ertesi gün gelip saçımı düzelttireceğimi söyledim. İşlem için ücret alacağını söyledi ısrarla. Neymiş, ben "Beğendim"