Ana içeriğe atla

Neden Ambalajlı Süt?

 

Çocukluğumda en sevdiğim şeylerden biri de  ben okuldan geldikten sonra yemeğimi yerken kapının çalması, sütçünün gelmesi ve annemin tencerelere doldurttuğu sütü kaynatmasıydı.  Niye derseniz, mis gibi tazecik sütü kaynadıktan sonra ılıtıp lıkır lıkır içmeyi çok severdim. Her ne kadar kaymağını ayırsam da o kaymak sonra birikir, kahvaltıda balla kavuşur, ekmeğime konardı. 

 

Sonra aradan yıllar geçti. Ben büyüdüm. Haliyle biraz azalttım süt içmeyi. Ama yine de hiç vazgeçmedim süt sevgimden. 

Eskisi gibi sütçü gelmiyor kapıya ama her yerde açıkta satılan süt görmeye başladım.  Neredeyse her köşe başında açık süt bidonları var. Her ne kadar kaynamış sütü bardağa koyup ılıttıktan sonra içmeyi özlesem de açıkçası ben açık süt almıyorum. Çünkü güvenemiyorum. Sizde de öyle mi? 

Açık sütlerin nereden geldiğini tam bilmiyorum. Bunca virüs, bakteri, mikrop ortalıkta dolaşırken ben bu sütleri güvenip alamıyorum. Bu konuda biraz araştırma da yaptım. Açık süt hakkında öğrendiklerim bu konudaki şüphelerimi haklı çıkardı. 

 

Öncelikle en şaşırdığım nokta şuydu; açık süt aldığımızda evde kaynatırken besin değerinde ve vitaminlerinde ciddi kayba neden oluyoruz. Zaten çocuklar ve yaşlılar sütü özellikle besin değeri için tüketiyor. Onu  da neden kaybedelim ki?  Ayrıca ambalajlı UHT ve pastörize sütler kontrollü bir şekilde ısıl işlemden geçtiği için besin değerini korurken, insan sağlığına zararlı mikrop ve bakterilerden arındırılıyor. Ama açık sütler denetlenmediği için bu sağlık riski hep var. Çok ürkütücü!

 

Bir de “ısıl işlem” kulağıma biraz garip gelmişti ki onu da araştırdım. Isıl işlem dediğimiz şey zaten tüm dünyada insan sağlığına zarar verme potansiyeli yüksek mikroorganizmaların sütten uzaklaştırılması amacıyla uygulanan bir teknolojik yöntem. Bu yöntem esnasında sütlere katkı maddesi de eklenmiyor. Ayrıca Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği diye bir tebliğ var ve sütler bu tebliğe uygun olarak ısıl işlemden geçiriliyor. Tabii bir de işin teknolojik boyutu var. Isıl işlem olarak kullanılan pastörizasyon ve UHT teknolojileri, tüm dünyada kullanılan, sağlık otoriteleri tarafından da kabul edilmiş en ileri teknolojiler. Teknolojiye güvenmenin ve kendi faydamıza kullanmanın güzel bir örneği yani süt meselesi.

Ben bu nedenlerle ambalajlı sütleri tercih ediyorum anlayacağınız. Zaten açık süte en başında soru işaretiyle yaklaşırken, şimdi bu araştırmalarımla tamamen uzaklaştım, ambalajlı pastörize ve UHT sütlere güvendim. Eğer hala soru işaretleriniz varsa lütfen konuyu burada bırakmayın ve siz de biraz araştırın. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Blog Keşif Etkinliği

KATILIMLARINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER, ETKİNLİĞİ SONLANDIRIYORUM, YENİ ETKİNLİKLERDE GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE :) Merhaba sevgili blog yazarı arkadaşlarım :) İki senedir blog yazdığım halde oldukça az takipçim var ama olsun yazmak zevkli, okunsa da okunmasa da :) Okuyanlar bana yeter. Ama gelin görün ki şu az takipçili halimle içimden bir blog keşif etkinliği başlatmak geldi, belki birilerine ve kendime faydam olur, birlikte yükseliriz diye. Etkinliğime katılmak için sağ taraftaki izleyiciler kısmından beni takip etmeniz ve bu yazının altında blog linkinizi ve blogunuzun konusunu yazmanız yeterli :) İsteyenler bloglarının ayrıntılı tanıtımını da yapabilir, onu da yayınlarım. Umarım faydalı bir etkinlik olur :) Katılımcılar 1.   ucanari.com :  Kozmetik, kitap, hobi ve diğer herşey 2. guzelliksenfonileri.blogspot.com.tr :  Güzellik, bakım ve mutfağa dair deneyimler 3. biposetkitap.blogspot.com :  Kitap-film yorumları 4.   turgayaksoy.b...

Blog Tutmanın İyi Ve Kötü Yanları

Her konuya değinmişken, son zamanlarda haşır neşir olduğum bu konuyu da es geçmek istemedim. Aslında uzun zamandır blog sahibiyim, ama yazmıyordum. Özellikle son 1 haftadır ağırlık verdim yazmaya, okunmak umuduyla. Çünkü ben de paylaşmayı sevenlerdenim, yaşantımda da öyleyim. Bir şeyi en fazla bir kaç dakika içimde tutabiliyorum. Bunca zamandır blog kullanmıyor olmam ilginç aslında :) Gelelim bloğun faydalarına... Bir kere düşünceleriniz, duygularınızı, tecrübelerinizi sizinle aynı dili konuşan herkese açmış oluyorsunuz. Bu nedense insana saçma sapan bir mutluluk veriyor. Belki kendimize özel bir alan olduğu için, belki kendimizi ifade edebildiğimiz için. Sonra yeni blogger'larda (bende) bir okunma umudu var. Yorumları kontrol etmek, f5'e basarak izleyici sayısına bakmak, bu umudun olası sonuçlarından... Eminim çoğumuz yapıyordur bunu... Ama en önemlisi pes etmemek, çünkü içerik azken çok ziyaretçi olmuyor maalesef. O içerik gün be gün çoğalmalı ve bir arşiv olmalı sonun...

Tefal Moulinex Fresh Express Cube and Stick

Herkese tekrardan merhaba :) Ne zamandır kendime mutfakta bir rende yardımcısı arıyordum. Çünkü özellikle havucun hem salatasını hem de mezesini çok sevmeme rağmen rendelemek çok zor geldiği için, kollarım ağrıdığı için ve çalışan biri olduğum için neredeyse hiç yiyemiyordum. Biraz araştırdım ve Tefal'in sanırım Moulinex alt markasının Tefal Fresh Express isimli bir ürününe denk geldim. Ufak ve güzel bir alet, 150 lira civarında. Onu sipariş ettim, eve geldi, denedim, rendeyi çok güzel yaptı. Ama benim aklım youtube'da izlediğim, aynı markanın Cube and Stick modelinde kalmıştı. Ne yazık ki Türkiye'de satılmadığını öğrendim ve vergisini ödeyip yurt dışından almaya karar verdim. İnternet'in altını üstüne getirip sadece bir yerde bulabildim. Fransa'da üretiliyor sanırım, o yüzden Amazon Fransa'nın sitesinden aldım. Vergisiyle birlikte 500 lirayı buldu maalesef ama bence değer... Bu arada az sonra koyacağım resimleri malesef ben çekmedim. Ama e...